Logo Terapi’nin kurucusu Victor Frankl, kuramında umut duygusuna büyük önem vermiştir. Frankl umudu; “İyi olma duygusu veren ve kişiyi harekete geçirmek için güdüleyen bir özellik” olarak tanımlar.
Her duygu gibi umut duygusunun da bir misyonu vardır. Umudun en önemli misyonu kişinin harekete geçmesi için motivasyon sağlamasıdır. Eğer umut duygusu olmasaydı, insanı hedefine ulaşması için harekete geçirecek veya yaşadığı zorluğu aşması için enerji verecek herhangi bir güç olmazdı. Bu anlamda umut duygusu, kişinin hedeflediği amaca ulaşmasına ve istenmeyen bir durumdan kurtulmasına yardımcı olan önemli bir duygudur.
Umudun etkilediği iki boyut vardır: Birincisi düşünme boyutu, ikincisi davranış boyutu. Düşünme boyutu, kişinin umut ettiğine ulaşmasını sağlayacak şeyleri düşünmesi ve istenen sonuca ulaşmasını sağlayacak çözümleri belirleme sürecidir. Davranış boyutu ise, belirlenen çözüm önerilerinin aktif olarak eyleme geçmesi sürecidir.
Kişi umutlu olduğu sürece geleceğe yönelik planlamalar yapar. Umudunu yitirdiğinde olumlu değişimler için herhangi bir çaba içine girmez. Bilişsel Davranışçı Kuramın kurucusu Beck’e göre, umudun karşıtı olan umutsuzluk duygusu depresyonun temelini oluşturur. Çünkü depresyondaki kişi hem kendini, hem geleceğini, hem de dış dünyayı olumsuz olarak değerlendirir ve hiçbir şeyin değişmeyeceğini düşünür.
Umut, hastalıkla başa çıkmaya çalışan kişiler için de önemli bir duygudur. Yapılan pek çok araştırma umutlu kişilerin hastalıkları daha kolay atlattıklarını göstermiştir. Çünkü umut, kişinin hastalık anında çaresizlik duygusunu engeller ve şu an var olan sıkıntılı durumun aşılacağı inancı kazandırır.
Umut duygusunun nelerden etkilendiğine dair yapılan araştırmalarda, umut duygusu üzerinde kalıtımın etkili olmadığı görülmüştür. Ancak model alma ve aile içi ilişkiler umut duygusunu belirleme konusunda yüksek bir etkiye sahiptir. Bunun yanı sıra kişinin sosyoekonomik düzeyi, sağlık durumu, manevi değerlere bağlılığı da umut duygusunu etkileyen faktörler arasındadır.
İnsan hayatı için bu kadar büyük bir öneme sahip olan umut duygusunu canlandırmak ve korumak için neler yapılabilir?
Özetlemek gerekirse; umut, kişinin hayatında önemli bir enerji kaynağıdır. Çaresizlik, sıkıntı, acı, yetersizlik gibi zorlayıcı durumlar yaşadığında kişinin bu sıkıntılı durumun üstesinden gelebilmesi için gerekli bir duygudur. Umut, en sıkıntılı durumlarda bile bir çıkış yolunun olduğunu düşünmeye ve kişiyi çaba göstermeye sevk eden önemli bir duygudur. Bu bağlamda kişinin umudunu kaybettiğini veya umudunun azaldığını düşünmesi halinde vakit kaybetmeden bu durumu aşması için adım atması ve gerektiğinde uzman desteği alması geleceği açısından oldukça önemlidir.
Yazımı Robert Schuller’a ait şu sözlerle bitirmek istiyorum.
“ Asla, kış mevsiminde bir ağacı kökünden kesme.
Moralin bozukken olumsuz kararlar verme.
Bekle... Sabret... Fırtına geçer... Yine bahar gelir.”
Umudunuzu canlı tutabilmeniz dileğiyle…
Trdoktor; blog sayfasıdır. Trdoktor blog sayfası üzerinde doktorların yazdığı makale ve videoları görünütleyebilirsiniz.