Günlük hayatta karşımıza her an istenmeyen, üzücü, acı verici bir durum çıkabilir. Aniden ortaya çıkan ve bizi derinden etkileyen olaylar karşısında hazırlıksız yakalanabilir ve ne yapacağımızı bilemeyebiliriz. Bu olaylar işten çıkarılma gibi ekonomik sebeplerden de kaynaklanabilir, ciddi bir hastalığa yakalanma gibi sağlık sorunlarından da. Ailevi sorunlar da yaşanabilir, kişisel sorunlar da. Bunlara benzer sorunların yaşanması her an mümkündür. Yaşamda sorunlardan tamamen kurtulmak olanaksızdır. Yaşanan sorun ne olursa olsun, kişinin bu sorunlara verdiği tepki, sorunlarla başa çıkması ve ayakta kalması önemlidir. Bunun için şunların yapılması faydalı olabilir.
- Duygu Yoğunluğunu Azaltmak ve Sakinleşmek. Duyguların yaşandığı beyin bölgemiz amigdaladır. Düşünme, analiz yapma, iletişim kurma, problem çözme bölümü ise ön frontal kortekstir. Duygusal bir kriz yaşarken beynin çalışan bölümü amigdaladır. Amigdala analiz yapamaz, problem çözemez, iletişim kuramaz, düşünemez. Ön frontal korteksin aktif olabilmesi için duygu yoğunluğunun azalması gerekir. Duyguların yoğunluğunu azaltmak için ağlamak, yürüyüş yapmak, dikkati farklı bir noktaya odaklamak gibi seçenekler uygulanabilir.
- Sorun Karşısında Doğal Davranmak. İnsanların kendisini nasıl değerlendireceğini, kendisi hakkında neler düşüneceğini kaygı ederek olduğundan farklı davranmaya çalışmak kişiyi ekstra bir yükün altına sokar ve kişiyi yorar. Hissedilen üzüntü veya acıyı gizlemekten, güçlü görünmekten kaçınmak gerekir. Duyguların yaşanması, normal hayata dönmeyi kolaylaştıracaktır.
- Yaşanan Sorunu Kabul Etmek. Ortaya çıkan sorunla başa çıkmanın ilk koşulu, sorunun varlığını kabul etmektir. Bazen kişi, yaşadığı duruma inanmakta veya sonucu kabul etmekte zorlanır. Kabullenme geciktiğinde, sorunun çözümü için yapılacak müdahale gecikir. Bu da sorunun kronikleşmesine yol açar. Yaşanan durumu kabul etmek, durumu onayladığımız veya istediğimiz anlamına gelmez. Sadece olaylara gerçekçi baktığımız anlamına gelir.
- Olumlu Telkinlerde Bulunmak. Daha önce yaşanan ve üstesinden gelinen zorlukları düşünerek; “daha önce de zorluklar yaşadım ve bu zorlukları atlattım. Onları atlattığım gibi bunu da atlatabilirim. Her gecenin bir sabahı, her kışın bir baharı olduğu gibi, bu sıkıntının da bir zevali olacak” şeklinde olumlu telkinde bulunmak beynimizin pozitif düşünmesine ve çözüme odaklanmasına yardımcı olur.
- Başkası Aynı Durumu Yaşasaydı Ona Neler Tavsiye Edeceğini Düşünmek. Kişi yaşadığı bir olay karşısında duyguları duruma etki ettiği için gerçekçi değerlendirmede bulunamaz. Ancak aynı durumu bir yakını yaşasa, o kişiye nasıl davranması gerektiği konusunda daha gerçekçi önerilerde bulunabilir.
- Öncelikleri Belirlemek. Bazen acil olmayan işleri yapmak, kişinin enerjisini tüketir ve asıl yapılması gerekenleri yapmak için enerjisi kalmaz. Sorunun aşılması ve normale dönülmesi için ekstra yük oluşturacak işlerden vazgeçmek ve nelerin öncelikli olduğunu listelemek, azalan enerjinin daha yerinde kullanmasını sağlar. Enerjimiz yeterli olmadığında acil işlerin aksamaması için yakınlarımızdan destek almak da yaşanan zorluğun atlatılmasını kolaylaştırır.
- Destek Almak. Kişi, yaşadığı acının etkisiyle içe çekilme yaşayabilir. İçe çekilme ve duygularla baş başa kalma, sağlıklı karar vermeye engel olabilir. Normal hayata uyum sağlama güçlüğü, destek almaya ihtiyacımız olduğunun göstergesidir. Bu yüzden yakın gördüğümüz kişilerden veya bir uzmandan destek almak ortaya çıkan zorluğun sağlıklı bir şekilde atlatılmasına yardımcı olur.