Yumurtalık rezervinde sıkıntı olan, daha önce tekrarlayan gebelik kayıpları yaşamış ya da ileri yaş anne adayından ‘Çifte Uyarım Yöntemi’ ile elde edilen genetik olarak da test edilmiş sağlıklı yumurtalara ‘altın yumurta’ denir Sadece tüp bebek üzerinde uzmanlaşma ve ‘kişiye özel tedavi’ yaklaşımının öncüsü olmak kaçınılmaz olarak yeni tedavi seçeneklerini de beraberinde getirmiştir. Dr. Hakan Özörnek’in isim babalığı ile ‘ALTIN YUMURTA’ zorlu hasta grubuna giren ve bebek sahibi olma şansı istatistiklere göre çok daha az olan ileri yaş anne adaylarına ve kendisi genç ama yumurtalık yaşı yüksek olan anne adaylarına özel olarak uygulanan bir tedavi yöntemidir ve yaştan kaynaklanan dezavantajı ortadan kaldırarak gebelik şansı yakalamalarında büyük fark yaratmaktadır.
Çifte Uyarım Yöntemi ile anne adayından bir adet döngüsünde iki kez yumurta toplanır. Adetin başında 10 günlük bir tedavi ile yumurta toplanır, bu yumurtalar vitrifikasyon yöntemi ile dondurulur. Yumurta toplama işleminden 3-4 gün sonra bir kez daha aynı yöntemle ilaç tedavisi uygulanır ve oluşan yeni yumurtalar için tekrar toplama işlemi yapılır. Bu şekilde elde edilen yumurtalardan en iyi durumda olan 4-5 yumurtaya genetik test uygulanır. Özellikle 40 Yaşın üzerindeki kadınlarda transfer edilen 2 yumurtadan 1’inin genetik olarak kusurlu olma ihtimali çok yüksektir. Bu durumda gebe kalma şansı azalır ya da gebelik düşük ile sonuçlanır. Bunun önüne geçmek için kusurlu yumurtaları elemek için genetik tanı testi uygulanır. Bir adet döngüsünde ilaçla uyarım sayesinde daha fazla sayıda yumurta elde edilir ve bunlar arasından da en sağlıklı ve kaliteli yumurtayı seçme şansı sağlanır. Böylece yüksek ve sağlıklı gebelik şansı yakalanır.
• İleri yaş anne adayları
• Yumurtalık rezervi ve kalitesinde problem olan (genç) anne adayları
• Tekrarlayan gebelik kaybı yaşayan anne adayları
Her kadın doğduğunda kendisine ait belli bir yumurta sayısına (yumurta rezervi) sahiptir (1-2 milyon), ergenlik döneminde bu yumurta sayısı 400 bine iner. Yani Yaş ilerledikçe özellikle de 36-37 yaşından sonra yumurta sayısı ve kalitesi azalır, yaklaşık 25 bine düşer. 40 yaşından sonra bu olay daha da hızlanır. Ortalama 45-50 yaş civarında yumurtalar iyice tükenir ve menopoz dönemi başlar. Artık yumurtalıklar fonksiyonlarını sürdüremez ve adet kanamaları kesilir, gebelik şansı ortadan kalkar. Bir kadının yumurta rezervi doğduğu anda bellidir. Kadın kaç yaşında ise yumurtada aynı yaştadır. Yani kadınla birlikte yaşlanan yumurtalar ile birlikte gebelik şansı da azalır. 20-30’lu yaşlardaki anne adaylarından 8-10 yumurta toplanırken, 40’lı yaşlardaki hastalardan yumurta toplama sayısı 1-2’ye düşer. Bu yüzden her yumurta altın değerindedir.
Bir kadının yumurtalıklarında bulunan foliküllerin (yumurtaların) sayısı ve kalitesi hamile kalabilme kapasitesini belirler. Yumurta Rezervi azalan kadında gebe kalma şansı da azalır, hatta gebelik olsa bile düşük riski artar. Bu sebeple özellikle çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerde yumurta rezervlerinin değerlendirilmesi oldukça önemlidir. Çünkü her zaman kadının kronolojik yaşı ile yumurtalık yaşı paralel gitmeyebilir, bazen yumurtalığın yaşı kadının yaşından daha büyük olabilir. Yani kadının yaşı 25-30, yumurtalığın yaşı 40 olabilir. Yumurta rezervlerinin değerlendirilmesinin sonucuna bağlı olarak infertilite (kısırlık) tedavisi için uygulanacak yöntem hakkında ve kişinin hamile kalabilme şansı hakkında önemli bilgiler elde edilir. Yumurta Rezervinin yüksek olması kadının yumurtalıklarındaki foliküllerin fazla ve hamile kalma şansının yüksek olduğunun göstergesidir. Günümüzde kadınların geç yaşlarda evlenmeye karar verdikleri ya da evlenseler bile kariyer planları nedeni ile çocuk sahibi olmayı ötelemeleri ileride çocuk sahibi olmaları önündeki en büyük engellerden biri. Evli olsun olmasın her kadın 30 yaşına geldiğinde yumurtalık rezerv ölçümü yaptırması önemlidir. Üreme sağlığı kontrolü ile erken tanı ve tedavi şansı elde edilmektedir.
Trdoktor; blog sayfasıdır. Trdoktor blog sayfası üzerinde doktorların yazdığı makale ve videoları görünütleyebilirsiniz.