TR Doktor

Reflü Nedir?, Reflü Belirtileri, Reflü Tedavisi

Yazar: Prof. Dr. M. Cemil Savaş









Reflü Nedir?

Gastro-özefageal reflü hastalığı; mideden (gastro) yemek borusuna (özefagus) asit, sindirilmiş gıda, bazen safranın geri kaçışına bağlı oluşan hastalıkdır. Reflü sıklığı ülkemizde erişkinler arasında %20 oranındadır; yani her beş erişkinden birisinde reflü hastalığı vardır.

Tanısı çok kolaydır. İki klasik belirtiden birisinin olması ile tanı konur. Pirozis ve regurjitasyon. Klasik bulgulardan göğüste yanma (heartburn, pirozis), bazen doğrudan göğüs kemiği arkasında, bazen de mideden göğüse yayılan bir yanma hissi şeklinde tanımlanır. Ağıza acı-ekşi su, sindirilmiş yemeklerin gelmesi (regürjitasyon), genellikle ağır bir yemek sonrası, bazen göğüste yanma ile birlikte, bazen de tek başına ortaya çıkabilir. 

Reflü hastalığı bazen de tipik olmayan (atipik) belirtiler verebilir. Bunlar arasında; kalp krizi benzeri göğüs ağrısı, dişte erozyonlar, sürekli boğaz temizleme, kronik farenjit, ses kısıklığı, ses tellerinde polip, nodül, larenjit, boğazda dolgunluk hissi (globus), ağız kokusu, kronik öksürük, astım, tekrarlayan zatürre atakları, uykuda solunum zorlukları, uykuda boğulma atakları reflüye bağlı oluşabilir.

Reflüde sadece hikaye ile tanı kesin olarak konabilmektedir, genç, kısa hastalık süresi olan ve alarm bulgusu olmayan hastalarda endoskopi tanı amaçlı yapılmamalıdır. Tanı sonrası yaşam biçimi değişiklikleri ve asit azaltan ilaçlarla hastalara  tedavi verilmelidir.
Yemek borusu alt sfinkteri açık olduğunda veya hiatus hernisi varsa mide içeriği yemek borusuna reflü olur.

 

REFLÜ NE ZAMAN TEHLİKELİDİR? 
Reflü hastalarında endoskopi, hastalığın şiddetini belirleme, gelişen darlık gibi komplikasyonları saptama, tehlike belirtileri (alarm bulguları varlığında) ve Barrett özofagusu (metaplazisi) denilen durumu erken yakalamak amacıyla yapılır. Barrett metaplazisi; uzun süreli reflü nedeniyle hasarlanan yemek borusu hücrelerinin ince barsak hücrelerine dönüşmesi sonucu ortaya çıkar. Bu durum bir kanser öncüsü olarak kabul edilir. Yani reflü aslında ilerleyen süreçde kanser yapar, fakat bu belli şartlara ve zamana bağlıdır. Barrett metaplazisi en çok 50 yaşını geçmiş ve 5 yıldan uzun süreli reflü yakınması bulunan erkeklerde görüldüğünden, bu gruptaki kişilere endoskopi yaptırmaları önerilmektedir. Diğer çok önemli bir husus tehlike işareti veya alarm bulguları dediğimiz ve kanser kuşkusu uyandıran bulguların varlığında mutlaka endoskopi yapılmalıdır. 

Reflüde tehlike sinyali veren alarm bulguları: Geçirilmiş üst sindirim sistemi kanaması (ağızdan kahve telvesi şeklinde kusma ve/veya simsiyah, pis kokulu, cıvık, yapışkan dışkılama), yutma güçlüğü (lokmalar göğüste takılır ve sıklıkla su içirilerek geçirilmeye çalışılır), yutarken ağrı duyma, açıklanamayan kilo kaybı, kansızlık (erkeklerde görülen kanser açısından daha risklidir, kadınlarda aşırı adet kanaması nedeniyle oluşan kansızlık durumu yoksa endoskopi şarttır), dışkıda gizli kan saptanması, 5 yıldan daha uzun süreli reflü yakınmaları bulunan, 50 yaşının üzerinde erkeklerde üst endoskopi yapılmalıdır. Bu bulgular olmayan genç hastalarda endoskopi gerekmez. Alarm bulguları olan, tedaviye cevap vermeyen hastalarda bir kanseri erken yakalamak içim üst endoskopi mutlaka yapılmalıdır.

 

REFLÜDE TEDAVİ
Refü tedavisinde yaşam biçimi değişiklikleri ve doğru beslenme en az ilaçlar kadar önemlidir. Yemek miktarı da alınan gıdalar kadar önemlidir, bir kerede aşırı yemek yerine az ve sık öğünler tercih edilmelidir. Yemekleri iyi çiğnemek çok önemlidir. Yemek yerken sıvı alımı azaltılmalı ve sıvılar öğün sırasında değil, öğün aralarında içilmelidir. Yemek yerken ve yemeklerden sonraki ilk 45 dakika dik olarak oturulmalıdır. Akşam porsiyon miktarlarını kısıtlanmalıdır. Uykudan en az iki saat önce yemek yemek kesilmelidir. Özellikle öğünlerden sonra sıkı, dar giysiler giyilmemeli, kemer, korse vb. kullanılmamalıdır. Kabızlık ıkınma sonucu karın içi basıncında artmaya ve dolayısıyla reflüde artışa yol açar. 
Reflüde bazı besinlerin bazı kişilerde problem oluşturabildiği gibi aynı besinin başka bir reflü hastasında hiçbir olumsuz etki göstermeyebilir. Bu nedenle kişinin kendi yapısını iyi gözlemlemesi ve kendi diyetini oluşturması gerekir. Genel olarak ‘dokunan yiyeceklerden sakınmak’ gerekir. Demli çay, kahve yerine bitki ve meyve çaylarına yer verilmelidir. Izgara, haşlama, fırın, buğulama ve yağsız tavada gibi sağlıklı pişirme yöntemleri tercih edilmelidir.

Reflü hastalarının uzak durması gereken gıdaları şöyle sayabiliriz. Yağ oranı yüksek yiyecekler mideyi daha geç terk eder, sfinkteri gevşetir, reflüyü artırır. Özellikle fastfood türü yiyeceklerde yağ miktarı yüksektir. Yağ ve yağlı besinler (kaymak, krema, yağlı soslar, margarin, kuyruk yağ, tereyağ), koyu çay, kahve, çikolata, nane gibi besinlerin tüketimi azaltılmalıdır. Mide asidinin uyarılmaması için; acı baharatlar, karbonatlı içecekler (kola, soda, gazoz vb.), domates, turunçgiller, portakal, mandalina, greyfurt, limondan uzak durulmalıdır. Kuru baklagiller (Kuru fasulye, nohut vs.), mısır gibi gaz yapıcı gıdalar, patates kızartması, sosis, salam, sucuk, pastırma, yağda yumurta, kaşar peyniri, tulum peyniri, sakatatlar ( karaciğer, beyin, böbrek), yağda kızartılmış, kavrulmuş her türlü yiyecek, soğan, sarımsak, salçalar ve baharatlı yiyecekler, hamur tatlıları, mayonez, ağır soslar, sirke, turşu, salamura ve konservelerden kaçınılmalıdır.

Alkollü içecekler yemek borusu hücreleri üzerinde ciddi zararlı etkiler oluştururlar. Bu nedenle hastalara alkollü içeceklerin alınmaması ısrarla vurgulanmaktadır. Sigaranın yemek borusu alt ucundaki kapağın basıncında azalma, mide boşalmasında yavaşlama ve reflü sayısında artmaya yol açtığı gösterilmiştir. Sigara bırakılmalıdır. Bazı ilaçların kullanımı reflüyü artırabilir. Örneğin yüksek tansiyon ya da astımı bulunan veya hormon kullanan hastalarda reflü artabilir. Bu ilaçlar alternatif ilaçlarla değiştirilmelidir.

Resim. Uzun süreli reflü, sigara, alkol, şişmanlık, kanserojen maddeler, genetik yatkınlıklar özefagusda Barrett metaplazisi, sonrasında da yıllar sonra kanser gelişimine sebeb olabilir. Barrett metaplazisini erken yakalamak için alarm bulguları olan, 50 yaş üstü, 5 yıldan fazla reflüsü olan özellikle erkeklere mutlaka üst endoskopi yapılmalıdır
 

Prof. Dr. M. Cemil Savaş
Gastroenteroloji (İç Hastalıkları)

Prof. Dr. M. Cemil Savaş İsimli Yazarın Diğer Yazıları


Trdoktor; blog sayfasıdır. Trdoktor blog sayfası üzerinde doktorların yazdığı makale ve videoları görünütleyebilirsiniz.