Günümüzde teknolojik imkânlarla birlikte neredeyse bütün evlerde bulunan internetin hayatımızı kolaylaştırdığı kuşku götürmez bir gerçek. Ancak bu kolaylıklarla birlikte tıp literatürüne giren yeni bir hastalığın da bizi tehdidini görmezden gelemeyiz. Neden bahsettiğimi sanırım anladınız: İnternet Bağımlılığı…
Yapılan araştırmalar interneti kullanan her on kullanıcıdan birisinin bağımlı olduğu yönünde. “Acaba çocuğum, eşim yada kendim için bir risk söz konusu mu? Bu konuda neler yapabilirim?” diyorsanız biraz daha okuyunuz.
Normal bir insan yeni bir uğraşı bulduğunda (internet vs.) 3 evreden geçer;
Zevk alma ve saplantı evresi; Aktiviteyle yeni tanıştığı için yoğunlaşır.
Gözünü açma evresi; Kişi zamanının çoğunu harcadığı bu aktiviteden sıkılmaya başlar.
Dengeyi bulma evresi, insan bu etkinlik için harcadığı zamanı normal seviyeye getirir.
İnternet bağımlılığı olan kişiler ilk evrede yani saplantı evresinde takılıp kalırlar. Vaktini türlü bahanelerle planlarla internet başında geçirmeye devam eder. İnternette kaldığı süre uzun olmasına karşın bunun farkına varamaz.
Kimler internet bağımlısı olabilir?
Sosyal bağları zayıf, ihtiyaçları normal yollardan doyurulmamış kendine güvensiz bireylerle birlikte saplantılı kişilik bozuklukları olan bireylerde internet bağımlısı olabilir.
Bazı insanlar sosyal hayata dahil olamadıkları için sanal ortamda sosyal olmayı tercih ediyor. İnternette perde gerisinden konuşmak, onlara ayrı bir rahatlık veriyor. Kendileri dışında biri olarak daha kolay sosyalleşiyorlar.
Sonuçta sosyal hayatı sekteye uğramış, yapılması gereken işleri yapamayan, aile huzuruna gölge düşürecek yalanlar, içe kapanma gibi birçok sorun yumağının içinde çırpınan bireyler…
Çözüm önerileri
Trdoktor; blog sayfasıdır. Trdoktor blog sayfası üzerinde doktorların yazdığı makale ve videoları görünütleyebilirsiniz.