Stres günlük yaşamın bir parçasıdır. Çok sık kullanırız ve duyarız bu kelimeyi. Peki her stres zararlı mıdır? Ne kadar stres çok fazla strestir? Aynı strese maruz kalan 2 kişiden birisinin depresyona girip diğerinin hayatına aynen devam etmesinin nedeni nedir?
Stres; karşılaşılan yeni durumlarda organizmanın psikolojik ve bedensel olarak zorlanmasıdır. Bu yeni duruma uyum göstermek için verilen tepkilere stres tepkisi denir.
İnsan birçok açıdan stresle başedebilecek kabiliyettedir. Belli bir miktar stres büyüme ve ideal işlevsellik için faydalıdır. Hatta bu streslere maruz kalmak kişinin gelecekteki daha büyük streslere karşı dayanıklılığını artırabilir.
Ancak uzun süreli(kronik) streste veya çocukluk çağı travmaları gibi bazı stres tiplerinde beyindeki stres devreleri duyarlilaşabiliyor.
Travma Sonrası Stres Bozukluğunda
kişide;
uyku sorunları, kabuslar, olayla ilgili anıların rahatsızlık verecek şekilde
sık sık hatırlanması, sürekli olarak olayın tekrarlanacağı korkusu ve bu
nedenle diken üstünde hissetme, kolay irkilme, çabuk sinirlenme, gelecekle
ilgili plan yapamama, olayı hatırlatan durumlarda huzursuz olma ve bu
durumlardan kaçınma görülebilir.
Bu belirtiler birçok kişide ruhsal travmayı izleyen günlerde görülür ve
genellikle birkaç hafta içinde kendiliğinden düzelir, ancak bazı kişilerde
aylarca, hatta yıllarca sürebilir. Belirtiler bazen travmatik olay olup
bittikten aylarca sonra başlayabilir.
Çocukluk çağı travmaları veya sonrasında yaşanan travmatik olaylar toplumda
oldukça fazladır. Fakat bazı çekinceler ve korkular nedeniyle uzmana başvuru
daha azdır. Birey yakinlariyla bunu paylaştığında ise "takma kafana",
"unut gitsin", "bunu kimseye anlatma" gibi telkinlerle
karşılaşabilir. Atasözü ile ifade edersek "Kol kırılır yen içinde
kalır."
Ruhsal travma yaşayanlar bilirler ki; unutmak kolay değildir. Çünkü metaforik
olarak vücudumuzdaki herhangi bir yara iyileşmede iltihap yapacak ve acıya neden
olacaktır. Bu iltihabı tedavi etmek için önce orayı açıp belki biraz kanatmak
gerekecektir. Böylelikle o iltihabın tüm vücuda yayılması önlenmiş olacaktır.
Eğer beynimiz bir travmayı kütüphanesi olan hipokampuse işleyip
yerleştiremediyse, sürekli ve tekrarlayıcı olarak farklı bedensel ve ruhsal
tepkiler verecektir.
Psikoterapi ile ruhsal travmalar (uygun tekniklerle) konuşulup, beynin
geçmişteki işleyemedigi sindiremediği bilgi ve yaşantılar işlenir. Böylelikle
yaşadığı sıkıntılardan büyük oranda kurtulur.
Trdoktor; blog sayfasıdır. Trdoktor blog sayfası üzerinde doktorların yazdığı makale ve videoları görünütleyebilirsiniz.