Yapılan araştırmalar son 30-40 yıl içinde dünya ısısının 1 0 C arttığını gösteriyor. 2100 yılına kadar bu artışın 2 0 C daha olacağı tahmin ediliyor. Bilim adamları, dünya ısısının her 1 0 C’lik artışında, yerküre üzerinde bulunan eş sıcaklık eğrilerinin, 150 metre daha yukarı kayacağını belirtiyor. Son derece masumane gibi görünen bu artışın, aslında müthiş bir iklim değişikliğinin habercisi olduğu söyleniyor. Küresel ısınma dediğimiz bu olayın, tüm canlıları olumsuz etkileyeceği kaçınılmaz olarak görülüyor. Akabinde, hemen aklımıza “insanlar, bu değişikliklerden nasıl etkilenecek ” sorusu geliyor. Bunun cevabı gerçekten hiç hoş görünmüyor. Çünkü iklim değişikliği sonucu, bir çok enfeksiyon hastalığı etkeninin, yaşam zincirinde değişiklikler beklenmektedir. Mesela dünyanın ısınmasına bağlı olarak gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkının azalacak olması, hem hastalıkların bulaşmasına aracı olan canlıların, hemde enfeksiyon etkenlerinin hızlı çoğalmasına neden olacaktır. Bu durumda, hızlı ve aniden ortaya çıkan salgınlar görülebilecektir. Ayrıca küresel ısınmanın neden olduğu bölgesel hava değişiklikleri, pek çok enfeksiyon hastalığının mevcut coğrafi sınırlarını değiştirmesine ve başka bölgelere yayılmasına neden olacaktır. Günümüzde, önceleri sadece Afrika’nın Akdenize kıyısı olan ülkelerinde görülen bazı virüs enfeksiyonlarının, Asya ve Avrupa’nın Akdenize kıyısı olan ülkelerde de görülür olması ve ekvator bölgesinden uzaklaştıkça bazı enfeksiyon hastalıklarında artış görülmesi bunu kanıtlar niteliktedir. Küresel ısınmanın önemli bir etkiside, mutasyon ve gen transferlerine neden olarak genetik yapısı değişmiş yeni enfeksiyon etkenlerini ortaya çıkarabilecek olmasıdır. Bu şekilde insanlar alışılmadık, bilinmedik yeni hastalık etkenleri ile karşı karşıya kalacaktır. Tanınmayan, tedavisi bilinmeyen bir hastalığa veya bir salgına maruz kalmak insanlık için kötü sonuçlar doğuracaktır.
Küresel ısınmanın etkileri bunlarla sınırlı kalmamaktadır. Sürekli yağışlar, buzulların erimesi, seller nedeni ile verimli araziler su altında kalacak, yine topraktaki aşırı buharlaşma nedeni çoraklaşmalar başlayacaktır. Yine temiz su kaynaklarında azalmalar olacaktır. Bunlara paralel açlık, susuzluk ve kötü beslenmede artışlar görülecektir. Değişen hava şartları solunum, sindirim sistemi hastalıklarına yakalanmayı daha kolaylaştıracaktır. Allerjik hastalıklarda artışlar görülecektir. İnsan psikolojisi bu olaylardan olumsumsuz etkilenecek ve ruhsal hastalıklar daha sık görülecektir. Bizlere bir kurgu gibi gelen bu sürecin içinde yaşadığımızın belki şu an farkında değiliz. Ama gelecek nesillerin bunu daha çok hissedeceği açıkça ortadadır. Belki de gelecekte insanlar küresel ısınmadan en az etkilenen bölgeler için birbiriyle çatışacaktır.
Hepinize mutlu ve sağlıklı günler dileğiyle.
Küresel Isınmanın Sağlığımıza Etkileri,
Yapılan araştırmalar son 30-40 yıl içinde dünya ısısının 1 0 C arttığını gösteriyor. 2100 yılına kadar bu artışın 2 0 C daha olacağı tahmin ediliyor. Bilim adamları, dünya ısısının her 1 0 C’lik artışında, yerküre üzerinde bulunan eş sıcaklık eğrilerinin, 150 metre daha yukarı kayacağını belirtiyor. Son derece masumane gibi görünen bu artışın, aslında müthiş bir iklim değişikliğinin habercisi olduğu söyleniyor. Küresel ısınma dediğimiz bu olayın, tüm canlıları olumsuz etkileyeceği kaçınılmaz olarak görülüyor. Akabinde, hemen aklımıza “insanlar, bu değişikliklerden nasıl etkilenecek ” sorusu geliyor. Bunun cevabı gerçekten hiç hoş görünmüyor. Çünkü iklim değişikliği sonucu, bir çok enfeksiyon hastalığı etkeninin, yaşam zincirinde değişiklikler beklenmektedir. Mesela dünyanın ısınmasına bağlı olarak gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkının azalacak olması, hem hastalıkların bulaşmasına aracı olan canlıların, hemde enfeksiyon etkenlerinin hızlı çoğalmasına neden olacaktır. Bu durumda, hızlı ve aniden ortaya çıkan salgınlar görülebilecektir. Ayrıca küresel ısınmanın neden olduğu bölgesel hava değişiklikleri, pek çok enfeksiyon hastalığının mevcut coğrafi sınırlarını değiştirmesine ve başka bölgelere yayılmasına neden olacaktır. Günümüzde, önceleri sadece Afrika’nın Akdenize kıyısı olan ülkelerinde görülen bazı virüs enfeksiyonlarının, Asya ve Avrupa’nın Akdenize kıyısı olan ülkelerde de görülür olması ve ekvator bölgesinden uzaklaştıkça bazı enfeksiyon hastalıklarında artış görülmesi bunu kanıtlar niteliktedir. Küresel ısınmanın önemli bir etkiside, mutasyon ve gen transferlerine neden olarak genetik yapısı değişmiş yeni enfeksiyon etkenlerini ortaya çıkarabilecek olmasıdır. Bu şekilde insanlar alışılmadık, bilinmedik yeni hastalık etkenleri ile karşı karşıya kalacaktır. Tanınmayan, tedavisi bilinmeyen bir hastalığa veya bir salgına maruz kalmak insanlık için kötü sonuçlar doğuracaktır.
Küresel ısınmanın etkileri bunlarla sınırlı kalmamaktadır. Sürekli yağışlar, buzulların erimesi, seller nedeni ile verimli araziler su altında kalacak, yine topraktaki aşırı buharlaşma nedeni çoraklaşmalar başlayacaktır. Yine temiz su kaynaklarında azalmalar olacaktır. Bunlara paralel açlık, susuzluk ve kötü beslenmede artışlar görülecektir. Değişen hava şartları solunum, sindirim sistemi hastalıklarına yakalanmayı daha kolaylaştıracaktır. Allerjik hastalıklarda artışlar görülecektir. İnsan psikolojisi bu olaylardan olumsumsuz etkilenecek ve ruhsal hastalıklar daha sık görülecektir. Bizlere bir kurgu gibi gelen bu sürecin içinde yaşadığımızın belki şu an farkında değiliz. Ama gelecek nesillerin bunu daha çok hissedeceği açıkça ortadadır. Belki de gelecekte insanlar küresel ısınmadan en az etkilenen bölgeler için birbiriyle çatışacaktır.
Hepinize mutlu ve sağlıklı günler dileğiyle.