Vasküler malformasyon nedir?
Konunun doğru anlaşılabilmesi için bazı latince kelimeleri bilmeye ihtiyaç var. Bu kelimeler en altta sözlük kısmında açıklanmıştır)
Vasküler malformasyon vücudun hemen he bölgesinde görülebilen damar anomalileridir. Vasküler kelimesi damarsal yapı, malformasyon kelimesi de anormal oluşum anlamına gelir. Bu yapılar doğumdan itibaren vardır ancak çok yavaş büyürler. Bu nedenle fark edilmeleri gençlik çağını bulur.
Vasküler malformasyonlar eskiden hemanjiyom ya da damar yumağı, damar anomalisi diye de anılırdı ancak gerçek hemanjiyomlar vasküler malformasyondan farklıdır. Yine de sıklıkla birbiriyle karıştırılır. Yenidoğan döneminde görülen deri hemanjiyomları sıklıkla ileri yaşlarda kaybolur. Ancak vasküler malformasyon kendiliğinden kaybolmaz, tam tersine yavaş yavaş büyüyerek daha belirgin hale gelir.
Önemi nedir?
Vasküler malformasyonlar hayatı tehdit eden bir hastalık değildir. Ancak çoğunlukla görünümü, bazen de oluşturduğu ağı ve sızı gibi şikayetlerle sorun oluşturarak yaşam kalitesini bozar. El, kol ve bacaklarda olması bu organları normal kullanmamızı engelleyebilir. Bazen kozmetik olarak yani sadece görünüm olarak sorun yaratırken çoğunlukla ağrı yaparak ve el, kol gibi önemli bölgelerdeyse bu uzuvları kullanmamızı engelleyerek sorun yaratır. Görünümleri çoğunlukla mor renkli deriden çıkıntı gösteren yumuşak damarsal yapılardır. Bastırıldığında içine çöker. Bir kısmı çocukluk çağında fark edilmiş ve tedavi edilmiş ancak tekrarlamıştır.
Belirtileri nelerdir?
Vasküler malformasyonlar genellikle doğumda vardır. Bazen farkedilir bazen yıllarca fark edilmez. Çocukluk ya da gençlik yıllarında yeterince büyür ve görünümü ya da yarattığı yakınmalar nedeniyle sorun yaratır. En sık şikayet ağrı yapmasıdır. Dıştan görünümleri özellikle genç hastalarda rahatsızlık yapr. Ellerde ya da ayaklarda bu uzuvların kullanılmasını engelleyebilir. Eldeki bir malformasyon okulda kalem tutmayı, yazı yazmayı zor hale getirebilir. AYaktabi bir malformasyon ayakkabı giymeyi bile zorlaştırabilir. Bazen büyüklüklerine göre çevre doku ve organlara baskı yaparak ek sorun oluşturabilirler. Örneğin sinirlere baskı yaparak o bölgede uyuşmaya neden olabilir.