Üniversite kapısındaki adayın, yükseköğrenim kurumunu iki açıdan iyi değerlendirmesi gerekiyor. Birincisi akademik düzeyi, ikincisi sosyal alt yapısı. Zira bunlar hayatın akışını etkileyecek unsurlar.
Türkiye’de öğrenciler, anne babalar ve genel olarak toplum, üniversiteye eğitimin ötesinde bir anlam yüklüyor. Buna göre yükseköğretimhayata atılma önündeki en büyük faktör olarak duruyor.
Tabi süreci doğru şekilde değerlendirebilenler için tramplen vazifesi gören üniversiteeğitimi, aksi durumda birkaç seneye mal olan gitgellerden ibaret kalıyor. Nihai aşamada hangi seçeneğin öne çıkacağı ise tercihle doğrudan orantılı.
Neyi , niçin istediğini bilmeli
Tam da bu sebeple öğrencilerin bir üniversiteden ne aradığını iyi bilmesi gerekiyor. Adaylar evvela neyi, niçin okumak istediklerini bilmeli ve bu konuda kararlı olmalı.
Eğitim Uzmanı Faruk Ardıç, bu noktada şunu söyledi, “Tercihlerdeki ayrıntılar, öğrenciye yeni ufuklar açabileceği gibi hiç beklemediği ortamla karşılaşmasına sebep olabilir. Bu yüzden dikkatli olmalı.”
Değerlendirme 3 ana başlıkta
Yükseköğrenim hayatının kesinlikle “Olsun da neresi olursa olsun!” mantığı üzerine binaedilmemesi gerektiğini vurgulayan Ardıç, “Kaybedilen yıllar, arzulanan bölümleri kazanamama, sevilemeyen meslekler, karşılaşılan maddî sıkıntılar üniversite hayatının sonu olur” dedi.
Bütün bu olumsuz tablo ile karşılaşmamak için adayın üniversite tercihinde kararkılmadan önce bazı soruların cevabını vermesi gerekiyor. Faruk Ardıç, söz konusu soruları 3 başlık altında topladı:
1) Akademik durumu
2) Alt yapı imkânları
3) Sosyal iklimi
AKADEMİK DURUMU
– Eğitim kalitesini belirleyen mezunlarının iş bulma kapasitesi nedir?
– Nitelikli akademik kadrosu var mı? (Cevabı ÖSYM’nin yayımladığı tercih kitapçığında bulunabilir)
– Üniversite, ulusal ve uluslararası nitelikte öğretim üyelerine sahip mi?
– Bilimsel ve sosyal alanda ön plana çıkan bilim insanı var mı? (Kaliteli eğitim ve bilimsel kariyeri bulunan insanların varlığı üniversite için üstünlük vesilesi)
– Üniversitenin bilim ve teknoloji geliştirme kapasitesi nedir? Bu konuda herhangi bir başarısı veya ürünü (icat, patent vb.) var mı?
– Üniversitenin bilimsel başarısı/ürünleri, uluslararası bilimsel yayınları, basılan kitap, patent, vs. var mı?
– Başarısı/ürünleri ne oranda değer görüyor?
– Üniversitenin belirli alanlardaki başarılı çıkışları, mükemmeliyet merkezleri var mı?Üniversite hangi alanlarda kendini akademik dünyaya kabul ettirmiştir?
– Üniversitenin uluslararası ilişkileri var mı? Erasmus programı dâhil, diğer üniversitelerle her alanda iş birliği yapabiliyor mu? Bu iş birliğine öğrencilerini katabiliyor mu?
– Üniversitenin ulusal ve uluslararası düzeyde proje üretebilme kapasitesi ne düzeyde? Bu projelerde öğrencilerinin yer alma ve sonuçlarından haberdar olabilme düzeyi nedir?
– Üniversite bilimsel toplantı, kongre düzenleyebiliyor mu? Her türlü alanda farklı seminer, temsil ve gösteri yapılabiliyor mu? Bu toplantılara öğrencilerini fikrî anlamda katabiliyor veya katkı sunabiliyor mu?
– Üniversite, öğrencileriyle sosyal sorumluluk projeleri hazırlayabiliyor mu?
SOSYAL İKLİM ALANLARI
– Öğrencilerin barınma ve diğer sosyal imkânları ne düzeyde?
– Üniversite, bulunduğu bölgenin kültürel gelişimine katkıda bulunacaksa, öğrencileri sisteme dâhil edebilecek alt yapıya sahip mi?
– Öğrencilerin kendini geliştirme ortamı bulunuyor mu?
– Üniversite, bir okul ve meslek öğrenme ortamından çok, temel bilimsel bilgi kadar bilinç gelişimine de katkıda bulunmalı. Tercihi düşünülen okulda bu imkân var mı?
– Sosyal alanlar, öğrencinin kendini gerçekleştirme ortamlarının varlığı yanında, üniversitenin bulunduğu kentin sosyal yapısı ve imkânları da önemli. Seçimde bunları da göz önünde bulundurmalı.
NASIL BİR EBEVEYNSİNİZ?
Anne babalar, evladının hayatını anlamlı ve güçlü kılmasını sağlayacak bir iletişim kanalını, çocuğun küçüklüğünden itibaren kurmalı. Bu noktada ilk atılması gereken adım, çocuğa saygı duymak olmalı.
Her hâlukâda dinlemeli
Psikolog Ayşe Bedel, “Aile, karşısındaki her ne kadar evladı da olsa genel manada bir bireyle muhatap olduğunu göz ardı etmemeli. Bu nedenle öncelikle evladına saygı duymalı ve onu her hâlükârda dinlemeli.
Her fiilinin uzun vadede etkisini düşünüp hareket etmeli. Çocuğun duygularının, fikirlerinin ve kabiliyetlerinin farkına varmasını sağlamalı” diye konuştu.
Asla kösteklemeyin
Söz konusu noktalara dikkat eden ebeveynlerin, evladının hayat başarısına destek olabileceğini ifade eden Bedel, köstekleyen değil destekleyen aile olmak gerektiğini vurguladı. Bunun için de çocuğun yerine karar veren, duygularını ve düşüncelerini yargılayan, meselelere sadece kendi açısından bakan bir anne baba olmamak gerektiğini kaydetti.
FİKİR VERİN DİREKTİF DEĞİL
Meslek çeşitliliğinin artması ve alternatiflerin çoğalması tercih sürecini daha etkili hâle getiriyor. Öte yandan sınavda ne kadar başarılı olunursa olunsun tercihte yapılacak küçük hatalar bile verilen emekleri zayi edebiliyor. Bu noktada bilhassa ailelere büyük sorumluluk düşüyor.
Baskı ile seçim hayır getirmez
Fakat genel olarak tercih yapan adaylar, başta anne babanın sonra akrabaların veya çevrenin tesiri altında kalabiliyor. Bazen ebeveyn, yapamadığı meslekleri, çocukta görmek için evladı üzerinde baskı kurabiliyor.
Gençler de okumaları için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan ailelerini mutlu edebilmek için söz konusu baskılar karşında direnç gösteremeyebiliyor. Sonuçta birçok öğrenciüniversiteyi bitirip hayata atıldıktan sonra seçmek zorunda kaldıkları mesleği ya sevmeyerek yapıyor veya başka arayışlara giriyor.
Ortaklaşa karar vermek lazım
Böyle olumsuz bir tablo ile karşılaşmamak için ailelerin çocuklarının kararına ve isteğine saygı duyması önemli. Tabi bu seçim konusuna dair fikirlerini ve tecrübelerini onlara aktarmayacakları anlamına gelmiyor. Yapılması gereken adayın istekleri ile annebabanın tecrübesini harmanlayıp karar vermek.
ALTYAPI İMKÂNLARI
– Üniversitenin kütüphane, laboratuvar, sosyal ve sportif imkânlarının varlığı ve kullanılabilirliği ne düzeyde?
– Üniversitenin coğrafi konumu, bulunduğu şehir ve diğer alt yapı fırsatları nedir?
– Yurt ve ulaşım kolaylığı bulunuyor mu?
Trdoktor; blog sayfasıdır. Trdoktor blog sayfası üzerinde doktorların yazdığı makale ve videoları görünütleyebilirsiniz.