TR Doktor
Dil Kanseri Dildeki Rahatsızlıklar

Dil kanserleri Teşihisinde Fiziki muayenenin önemi

Yazar: Prof. Dr. Hayrettin Cengiz ALPAY









Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı

Prof. Dr. Hayrettin Cengiz ALPAY

Medical Park Tarsus Hastanesi

 

Dil ağız içerisinde yer alır. Farenks’e uzanır. Hareketlidir, kas yapısındadır ve mukoza ile örtülüdür. Çiğneme, tat alma, yutma, konuşma, ağız içinin temizlenmesi gibi fonksiyonları vardır. Dil kanserleri dilin yan, üst veya alt kısmında bulunan; kimi zaman ağrıya neden olan, kimi zaman minik kanamalara yol açan lezyonlardır ve kendilerini iyileşmeyen yaralarla gösterebilmektedir. Tanı lezyondan alınan biyopsinin patolojik değerlendirilmesi ile konulmaktadır.

Alkol, sigara, ağız içinde çiğnenen tütün ve benzeri keyif verici maddelerin dil kanserlerini tetikleyici etkileri vardır. Cinsel yolla bulaşan human papilloma virüs ve AIDS etkeni olan HIV’in dil kanserinde rol aldığı gösterilmiştir. Genetik olarak tümör baskılayıcı faktörlerdeki eksiklikler ya da bunların başka hastalıkların tedavi metodları uygulanırken baskılanması da dil kanserleri gelişiminde etkili olabilmektedir. Kötü ağız hijyeni özellikle suçlanmaktadır.

Günlük özbakım esnasında dil üst ve 1/3 uç kısmı kişinin kendisi tarafından değerlendirilmekte ancak özellikle azı dişlerinin diş etlerinin dile bakan kısmı ile dil 2/3 arka kenar alt bölümü arasında yer alan anatomik olarak “glossogingival oluk” olarak adlandırılan bölge gizli kalmaktadır. Bu bölgede yer alabilen lezyonlar ağrı da yapmıyorlar ise fark edildiklerinde dil iç kısmına büyüme yaparak ileri evreye gelebilmektedirler. Bu bölgeye “Tabut Köşe” adı verilmekte ve erken teşhise engel olan önemine vurgu yapılmaktadır.

Dil yapısı kaslardan oluştuğundan her hareketi ile lenfatik olarak süzüldüğü boyun bölgesi lenf nodlarına doğru kuvvetli bir lenfatik akıma sebep olmaktadır. Diğer baş boyun bölgelerinin bir kısmında pasif olan bu lenf akımı, dilde adeta pompalanarak, aktif olarak boyun lenf nodlarına yönlenmektedir. Bu durum olası kanser lezyonun erken dönemde boyun lenf nodlarına metastaz riskini beraberinde getirmektedir. Tedavi planlanırken boyun lenf nodları da tedaviye dahil edilmelidir. Dilde yer alan “kabak çekirdeği” büyüklüğünde bir lezyon cerrahi olarak boyuna kombine yaklaşımla lenf nodları da diseke edilerek süzüldüğü bölgeyle birlikte çıkarılmalıdır. Radyoterapi uygulamalarında boyun bölgesi de ışınlanmakta kanserin ulaşabileceği lenf nodları tedavi planına dahil edilmektedir. Tedavi yöntemleri arasında dil içerisindeki lezyona direk radyoaktif çubukların yerleştirildiği brakiterapi uygulamaları daha ileri büyüklükteki tümörlerde tercih edilmektedir. Kemoterapi bu uygulamalarla kombine edilebilmektedir.  

Dil kanserlerinde diğer baş boyun kanserlerinde olduğu gibi öncelikle tetikleyici etkenlerden korunma ve erken teşhis ön plana çıkmaktadır. Fizik muayene dikkatle yapılmalı “Tabut Köşe” değerlendirilmeli buradaki olası bir lezyon atlanmamalıdır. Tedavi planlamasında Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahları, Medikal Onkologlar ve Radyasyon Onkolojisi başta olmak üzere ilgili branşların ortak konseyi ile karar alınması tedavinin başarı şansını artırmaktadır. 

Prof. Dr. Hayrettin Cengiz ALPAY İsimli Yazarın Diğer Yazıları


Trdoktor; blog sayfasıdır. Trdoktor blog sayfası üzerinde doktorların yazdığı makale ve videoları görünütleyebilirsiniz.