Baş ağrısı sanılanın aksine çocukluk çağında sık görülen bir yakınmadır. Okul öncesi dönemde çocukların tanımlayamamaları nedeni ile sıklığı tam olarak bilinmemektedir. İlkokuldaki çocukların yaklaşık %40’ı, ortaokul ve lisedeki çocukların ise yaklaşık % 75’i baş ağrısından yakınmaktadır. Baş ağrısı 3-5 yaşında erkeklerde daha sık görülürken, 5 yaşından sonra kızlarda sıklığının arttığı ve ergenlikte kızlarda daha sık görüldüğü bilinmektedir. Nedeni, sıklığı ve şiddetine bağlı olarak baş ağrısı çocuklarda hafıza, okul başarısı ve devamlılığı ve sosyal ilişkiler üzerine olumsuz etki yapabilir. Başı ağrıyan çocuğun değerlendirilmesinde öykü ve muayene son derece önemlidir. Çocuklar baş ağrısının özelliklerini kolay anlatamazlar. Hekim mümkün olduğunca çocuğun anlayabileceği düzeyde sorular sorarak hem çocuktan, hem de anne-babadan bilgi almalıdır. Öykü alırken baş ağrısının nasıl ve ne zaman başladığı, ne sıklıkta olduğu, şiddetinin ve tipinin değişip değişmediği, yeri, tetikleyici etmenlerin varlığı gibi sorular bizi baş ağrısının nedenine götürmesi açısından son derece önemlidir.
Baş ağrısının altında yatan bir nedenin olup olmadığını göstermek ve gerekiyorsa öykü ve muayene sonrasında tetkikler yapılarak baş ağrısının nedenini ortaya çıkarmak ana ilkedir. Özellikle küçük yaştaki çocuklarda baş ağrısının ciddi bir nedene bağlı olma olasılığı yüksektir. Soğuk algınlığı, grip, ishal, sinüzit, kansızlık gibi sık görülen çocukluk çağı hastalıkları baş ağrısı nedeni olabilir. Bu hastalıkların iyileşmesinden sonra baş ağrısı da düzelmektedir. Diş çürükleri, görme bozuklukları, tansiyon yüksekliği, çeşitli ilaçlar, psikolojik sorunlar (okul ile ilgili kaygılar, depresyon gibi) da baş ağrısına neden olabilir. Menenjit, kafa travması, beyin tümörleri, kafa içi basınç artışı gibi daha ağır hastalıklar da baş ağrısı ile seyreder, ancak muayenede özel bulguları bulunur.
Altta yatan herhangi bir hastalık bulunmaksızın oluşan baş ağrıları içinde en sık olanı migrendir; ayrıca gerilim tipi ve diğer özel baş ağrısı tipleri de bu grupta yer almaktadır. Migren zonklayıcı tarzda, alında, şakaklarda çoğunlukla tek taraflı hissedilen, tekrarlayan, bazen bulantı-kusmanın da eşlik ettiği, hastanın ses ve ışıktan rahatsızlık duyduğu baş ağrısı tipidir. Ağrı başlamadan önce parlak ışıklar, karanlık noktalar görme gibi bazı öncü belirtiler olabilir: Migrende çocuk, oyun oynamayı bırakıp, sessiz bir odada dinlenmeyi veya uyumayı tercih eder. Açlık, gürültü, stres migreni tetikleyebilir.
Migrenli çocuklarda sıklıkla diğer aile bireylerinde de migren öyküsü vardır. Öykü ve muayene sonrası baş ağrısının nedenini bulmak için gerek duyulduğunda istenebilecek tetkikler arasında beyin tomografisi, beyin manyetik rezonans görüntüleme ve elektroensefalografi (EEG) yer almaktadır. Tedavide migreni tetikleyen: uykusuzluk, açlık, stres, çeşitli yiyecekler (çikolata, kabuklu kuruyemiş, salamsosis, ..), havasız ve gürültülü ortamlarda bulunmak gibi etmenlerden uzak durmak gerekmektedir. Bunlardan yeterince yarar görmeyen çocuklar için migren ağrısı başladığında ağrı kesici almak, ve sık sık ağrı kesici kullanmak zorunda kalan çocuklar için de doktorun önereceği migren önleyici ilaçları kullanmak yararlı olabilecektir. Bu nedenle çocuk nörolojisi uzmanına başvurulması uygun olur. Tüm çocuklarımıza ağrısız günler dileriz.
Trdoktor; blog sayfasıdır. Trdoktor blog sayfası üzerinde doktorların yazdığı makale ve videoları görünütleyebilirsiniz.