Psikoterapi denildiğinde çoğu insanın aklına, biraz korkutucu biraz da tuhaf bir terapistin odasında deri bir koltukta uzanırken, mevcut psikolojik durumlarına dair bilgi sağlayacak “bastırılmış” çocukluk deneyimlerini ortaya çıkarmak için söylenen her şeyi not eden bir terapist gelir. Sigmund Frued döneminde işler gerçekten böyle yürüyordu. Günümüzde ise psikoterapi nadiren Frued’un geliştirdiği psikanalitik yöntemlerle ve bir divanda yatarak yapılmaktadır.
Bireysel psikoterapi, bir hastanın ya da danışanın geçmişte ya da yakın zamanda yaşadığı bir problem üzerinde çalışmasına yardımcı olmak için, genellikle terapist veya psikolog olarak eğitilmiş bir profesyonel tarafından uygulanan bir psikoterapidir. Bireysel tedavinin uygulanma biçimleri, hasta ya da danışanın yaşadığı psikolojik soruna, terapistin kişisel inanç ve uygulamalarına ve hasta ya da danışanın bireysel ihtiyaçlarına bağlı olarak büyük ölçüde değişir.
Bireysel terapi için geçen süre pek çok faktöre bağlı olarak değişkenlik gösterir. Genellikle sorunun tüm yönlerine değinildiğinden emin olmak için en az altı seansa ihtiyaç duyulur. Bununla birlikte, terapistiniz ilerlemenize bağlı olarak daha fazla veya daha az oturum önerebilir. Terapinin önemli bir parçası da, hedeflenen aşamaya ulaştıktan sonraki kontrol seanslarıdır. Varolan durumu izlemek ve sorunun kontrol altında olduğundan emin olmak için terapistiniz 1 ay, 6 ay ve 12 ay sonrası için seanslar düzenleyebilir.
İlk seans genellikle sizin ve terapistinizin “birbirinizi tanıma” sürecini içerecektir. Terapistiniz geçmiş deneyimleriniz, mevcut durumunuz, aile, iş ve arkadaşlarınız hakkında sorular soracaktır. Terapistiniz sizi, sizin için mahrem olan konularda konuşmak için zorlamaz, ancak terapinin gidişatını belirlemek adına bireysel ihtiyaçlarınıza ilişkin yeterli bilgiyi edinmesi gerekir. Bazı durumlarda, sorun siz ve terapistiniz için oldukça belirgindir (örneğin, yeme sorunları yaşıyor ve bununla başa çıkmak için yardım arıyorsanız). Fakat bazı durumlarda farkında olmadığınız temel bir sorun olabilir (örneğin yaşadığınız duygu durumu sorununu anlamlandıramıyor olabilirsiniz).
Terapistiniz için sorunu değerlendirip, en iyi eylem planına karar vermek önemlidir. İlk adım, sorunun ne olduğunu belirlemektir. Hem terapistiniz hem de siz durum hakkında bir farkındalık geliştirdikten sonra sorunun neden mevcut olduğunu belirlemek için birlikte çalışmaya başlayabilirsiniz. Terapistiniz sorunu çözmeye çalışmak için en uygun programı uygulayacaktır.
Unutmayın, her ne kadar terapistiniz oturumları yönlendiriyor olsa da asıl kontrol her zaman sizde . Terapinin farklı bir yöne gitmesi gerektiğini düşünüyorsanız bunu terapistinizle görüşün. O, ihtiyaçlarınıza en uygun programı seçti, ancak yapacağınız geribildirimlere hala çok açık. Bununla birlikte, terapistlerin kendi alanlarında çok deneyime sahip profesyoneller olduğunu unutmayın.
Trdoktor; blog sayfasıdır. Trdoktor blog sayfası üzerinde doktorların yazdığı makale ve videoları görünütleyebilirsiniz.