· Çiftlerin, bir yıl boyunca düzenli cinsel birleşme yapmalarına ve herhangi bir doğum kontrol yöntemi uygulamamalarına rağmen, gebe kalınamaması durumuna “Kısırlık (infertilite)” adı verilir.
· Ülkemizde %10-15 oranında kısırlık sorunu olduğu tahmin edilmektedir.
· Toplumumuzda sanıldığı gibi, kısırlığın sebebi sadece kadınlar değildir. Çiftlerin yaklaşık %10-20’inde kadına ait yumurtlama sorunu varken, % 15’inde rahime ya da tüplere ait sorun vardır. Çiftlerin yaklaşık % 40’ında da, hem kadın hem erkekte, sorun vardır. Bunların dışında, % 15 çiftte herhangi bir sebep bulunamaz.
· Kısırlık sorunu yaşayan çiftlerin birçoğu günümüzde yardımcı üreme teknikleri alanında yaşanan gelişmeler sayesinde bebek sahibi olabiliyor. Ancak bazı çiftler tüm yöntemleri denemelerine rağmen bebek hayallerine kavuşamıyor.
· Kısırlığın tedavisinde, akupunkturun etkili olduğu konusunda, her geçen gün bilimsel yayınlar artmaktadır.
· ABD - Baltimor Maryland Üniversitesi ile, New York Cornell Üniversitesi’nde yapılan klinik araştırmalarda; akupunkturun, geleneksel medikal tedavilere ek olarak uygulandığında, hamile kalma şansını % 50 daha arttırdığı tesbit edilmiş durumdadır. Bu, oldukça yüksek bir orandır.
· Fertility&Sterility Dergisi’nin Mayıs 2006 sayısında, akupunkturun tüp bebek tedavisinde kullanımıyla ilgili yedi çalışma yayınlanmıştır. Bu çalışmalardan ikisinde de, tüp bebek tedavisine alınan hastalara, embriyon transferi aşamasından hemen önce akupunktur yapılmasının, klinik gebelik oranlarını artırdığı gösterilmiştir.
· Akupunktur ile kısırlığın tedavisinde,15-20 seans arası uygulama yapılması gerekmektedir. Akupunktur tedavisi ile:
1. Depresyon ya da ruhsal stres ortadan kalkar
2. Yumurtalıkların kanlanması artar
3. Penisin sertleşme sorunu düzelir
4. Rahimin kanlanması düzelir ve döllenen yumurtanın rahime yerleşip gelişmesi daha sağlıklı olur
5. Hormonal denge yeniden kurulur
6. Cinsel isteksizlik ortadan kalkar
7. Yumurtlama sorunu olan yumurtalıkların yumurtlaması kolaylaşır
8. Spermlerin sayı ve kalitesi artar
Yan etkilerinin olmaması ve tüm vücudda düzenleyici etkilerinin olması nedeniyle, tedaviye mutlaka akupunkturun da eklenmesi hamile kalma şansını çok arttıracaktır.
· Ancak, akupunktur tedavisinin etkili olabilmesi için, döllenmeyi engelleyen herhangi bir mekanik olayın ya da oluşumun olmaması gerekir. Örneğin, tüplerde oluşan bir tıkanıklık ya da fibrotik bir problem varsa, cerrahi tedavinin eklenmesini gereklidir.
· Böyle bir durumda, akupunktur tedavisi etkili olamaz. Yine, kadınlarda adet dönemini (menstrüasyonu) yöneten ve Önhipofiz’den salgılanan hormonlar olan, FSH (Follikül Stimülan Hormon) ve LH (Lüteinizan Hormon) hormonları herhangi bir sebepten hiç salgılanamıyorsa, akupunktur etkili olamaz. Çünkü, hormon üretimi durmuştur ve bu üretimi yeniden sağlamak artık mümkün değildir. Böyle bir durumda, “Hormon Replasmanı” adı verilen yerine koyma tedavisi yapılır.
· Eğer, böyle sebepler sözkonusu değilse; hormonlar az salgılanıyor bile olsa, akupunktur tedavisi ile, bunların salgısını arttırmak ve tüm vücudda, hamile kalmayı kolaylaştırıcı dengeleri yeniden kurmak mümkündür ve kolaydır.
· Akupunkturun yan etkisinin olmayışı, kolay uygulanabilir oluşu ve uzun dönemde çok ucuz bir tedavi oluşu nedeni ile; mevcut kısırlık tedavilerine ek olarak uygulamak, her zaman için hastanın lehine olacaktır.
· Akupunktur tedavisinde 15-20 seans planlanır. Haftada 2-3 seans olacak şekilde, kulak ve vücud akupunktur teknikleri ile tedavi uygulanır.
· Ayrıca, vakanın klinik durumuna göre de, “Lazer Akupunktur” eklenebilir.
Trdoktor; blog sayfasıdır. Trdoktor blog sayfası üzerinde doktorların yazdığı makale ve videoları görünütleyebilirsiniz.