TR Doktor

Kıl kurdu ( Oxiur )

Sesli Oku

Bu hafta paraziter bir hastalık olan, özellikle  çocuklarda sık rastlanılan kıl kurdundan bahsedeceğim. 0.2-0.5 milimetre eninde, 2-15 milimetre uzunluğunda, sarı-beyazımsı renkte olan bu parazite tüm dünya ülkelerinde yaygın olarak rastlanır. Öyle ki dünya nüfusunun %10’unun (yaklaşık 400 milyon kişi),  hayatın belli dönemlerinde, bu parazitle karşılaştığı tahmin ediliyor. Ülkemizde ise değişik bölgelerde yapılan araştırmalarda  yaygınlığının % 3-40 arasında değiştiği bulunmuştur.

Parazitin vücuda girmesi,  kirli gıdalarda bulunan parazit yumurtalarının alınmasıyla, yani ağız yoluyla olur. Alınan parazit yumurtaları barsaklarda açılır. Yumurtalardan çıkan erkek ve dişi parazitler çiftleştikten sonra, dişi parazitler yumurtalarını bırakmak için  kişinin makat bölgesine göçer. Makat bölgesine bırakılan yumurtalar 6 saat içinde açılır ve yeni parazitler ortaya çıkar. Yeni parazitler tekrar barsağa göçer.  Olgun hale geldikten sonra  yumurta bırakmak için yine makat bölgesine gelirler. Eğer hastalık tedavi edilmezse bu döngü devam eder. Ayrıca, hastalık şiddetli kaşıntı yaptığı için, makat bölgesindeki parazit yumurtaları kolaylıkla tırnak aralarına yerleşir. Bu da parazit yumurtalarının ağız yolu tekrar vücuda alınmasına ve döngünün devam etmesine neden olur.

Kıl kurdunun bulaşma kaynağı genellikle kirli sular, iyi yıkanmamış meyve ve sebzeler, parazit bulaşmış musluklar olmakla birlikte, yumurtaların döküldüğü çarşaf ve çamaşırlarda hastalığın bulaşmasında rol oynar. Hastalık burunda, makatta kaşıntı, karın ağrıları, bazen ishal, şiddetli gaz dönemleri, aşırı yeme ancak kilo alamama, sabah bulantıları, diş gıcırdatma, ağız kokusu, vücutta kaşıntı gibi belirtilerle seyreder. Bu tür belirtiler olduğunda büyük abdest tahlili yaptırılarak parazitin varlığı araştırılmalıdır. Aile bireylerinden birinde parazitin mevcudiyeti durumunda, tüm aile bireylerinin tedavi edilmesi hastalığın  tekrarlama ihtimalini azaltır. Ayrıca tedaviye başlanılan gün, evdeki çarşaflar 100 derecede yıkanmalı, iç çamaşırlar kızgın ütü ile ütülenmelidir.   Tırnakların kısa tutulması, kaşınmanın önlenmesi, tuvalet temizliğinin el sürmeden yapılması, umumi musluklardan kaçınılması, el temizliği için sıvı sabun kullanılması, temiz su içilmesi, meyve ve sebzelerin iyi yıkanması korunmada önemlidir. Tedaviye rağmen hastalık geçmiyor ya da sık sık tekrarlıyorsa,  alınan önlemlerde bir aksama vardır. Bu durumda koruyucu tedbirlerin tekrar gözden geçirilerek yeniden tedavi gerekir.

Hepinize mutlu ve sağlıklı günler dilerim

Diğer İlgili Makaleler