Bu hafta sizlere toplumda %8-10 sıklıkta görülen, kişinin yaşam kalitesini, üretkenliğini, iş ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyen depresyondan bahsedeceğim. Çoğumuz depresyon kelimesine yabancı değildir ve günlük yaşantıda karşılaştığı her türlü ruhsal sıkıntı için bu tanımlamayı kullanır. Oysa her ruhsal sıkıntı depresyon değildir.
Peki nedir depresyon? Hepimizin yaşadığımız olaylara, anılara, düşüncelere duygusal bir tepkisi vardır. Üzücü bir olaya üzülmek, gülmek gereken bir olaya gülmek gibi. Bu duygularımızın makul bir şiddeti ve süresi vardır. Yaşar ve normale döneriz. Depresyon dediğimiz hastalıkta ise; kişi hep aynı duygu hali içindedir ve bu da çökkün duygular dediğimiz aşırı üzüntü, elem, hüzün ve kederdir. Bu durum süreklidir. Yani kişi sürekli çökkün duygu içindedir. Öyle ki, çökkün duygular artık kişinin genel görünümüne yansımıştır. Hareketler, konuşma ve ses tonu yavaşlamış, alın çizgileri belirginleşmiş, omuzlar çökmüştür. Ağlamalar sık görülür. Sorulan sorulara zor yanıt alınır. İştahlarında azalma, kilo kaybı, uykusuzluk ya da aşırı uyuma, cinsel isteksizlik gibi bedensel yakınmalar olabilir. Eskiden zevk alınan faaliyetlerden hoşlanmama, insanlardan kaçma vardır. Gelecekle ilgili düşünceler sorulduğunda karamsardırlar, umutsuzdurlar. Unutkanlıktan yakınırlar. Bunun sebebi genelde hafızadaki bir bozukluk değil, dikkat dağınıklığıdır. Düşünceler pişmanlıklar ve olumsuz geçmiş yaşantılar, anılarla doludur. Hep kendilerini suçlarlar, tüm suçlu kendisidir. Kendine olan saygı azalmış, kendini bir işe yaramaz, değersiz görme vardır. Bu duyguyla zaman içerisinde kendini cezalandırma düşünceleri gelişebilir. İntihar planları ve girişimleri olabilir.
Depresyonun kendisi tek bir hastalık olarak görüleceği gibi, bir çok bedensel ve ruhsal hastalığa eşlik de edebilir. Özellikle kronik hastalığı olanlarda depresyona sık rastlanır. Çocukluk, gençlik, yaşlılık her yaşta görülebilir. Kadınlarda daha sıktır. Bu belirtilere sahipseniz veya bir yakınınızda varsa mutlaka bir doktora müracaat etmelisiniz. İçinde bulunduğunuz duygular, düşünceler depresyonun bir belirtisidir. Depresyon iyileşebilen bir hastalıktır. Ruhsal tembellik ve zayıflık değildir. Bu nedenle doktora gitmek ya da ilaç kullanmak utanılacak, sıkılınacak bir durum değildir. Tedavide kullanılan ilaçlar bağımlılık yapmaz, sadece kullanım süresi biraz uzundur. İyileşme konusunda sabırlı olmak gerekir. Aile desteği önemlidir.
Hepinize mutlu ve sağlıklı günler dileğiyle.
Depresyon,
Bu hafta sizlere toplumda %8-10 sıklıkta görülen, kişinin yaşam kalitesini, üretkenliğini, iş ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyen depresyondan bahsedeceğim. Çoğumuz depresyon kelimesine yabancı değildir ve günlük yaşantıda karşılaştığı her türlü ruhsal sıkıntı için bu tanımlamayı kullanır. Oysa her ruhsal sıkıntı depresyon değildir.
Peki nedir depresyon? Hepimizin yaşadığımız olaylara, anılara, düşüncelere duygusal bir tepkisi vardır. Üzücü bir olaya üzülmek, gülmek gereken bir olaya gülmek gibi. Bu duygularımızın makul bir şiddeti ve süresi vardır. Yaşar ve normale döneriz. Depresyon dediğimiz hastalıkta ise; kişi hep aynı duygu hali içindedir ve bu da çökkün duygular dediğimiz aşırı üzüntü, elem, hüzün ve kederdir. Bu durum süreklidir. Yani kişi sürekli çökkün duygu içindedir. Öyle ki, çökkün duygular artık kişinin genel görünümüne yansımıştır. Hareketler, konuşma ve ses tonu yavaşlamış, alın çizgileri belirginleşmiş, omuzlar çökmüştür. Ağlamalar sık görülür. Sorulan sorulara zor yanıt alınır. İştahlarında azalma, kilo kaybı, uykusuzluk ya da aşırı uyuma, cinsel isteksizlik gibi bedensel yakınmalar olabilir. Eskiden zevk alınan faaliyetlerden hoşlanmama, insanlardan kaçma vardır. Gelecekle ilgili düşünceler sorulduğunda karamsardırlar, umutsuzdurlar. Unutkanlıktan yakınırlar. Bunun sebebi genelde hafızadaki bir bozukluk değil, dikkat dağınıklığıdır. Düşünceler pişmanlıklar ve olumsuz geçmiş yaşantılar, anılarla doludur. Hep kendilerini suçlarlar, tüm suçlu kendisidir. Kendine olan saygı azalmış, kendini bir işe yaramaz, değersiz görme vardır. Bu duyguyla zaman içerisinde kendini cezalandırma düşünceleri gelişebilir. İntihar planları ve girişimleri olabilir.
Depresyonun kendisi tek bir hastalık olarak görüleceği gibi, bir çok bedensel ve ruhsal hastalığa eşlik de edebilir. Özellikle kronik hastalığı olanlarda depresyona sık rastlanır. Çocukluk, gençlik, yaşlılık her yaşta görülebilir. Kadınlarda daha sıktır. Bu belirtilere sahipseniz veya bir yakınınızda varsa mutlaka bir doktora müracaat etmelisiniz. İçinde bulunduğunuz duygular, düşünceler depresyonun bir belirtisidir. Depresyon iyileşebilen bir hastalıktır. Ruhsal tembellik ve zayıflık değildir. Bu nedenle doktora gitmek ya da ilaç kullanmak utanılacak, sıkılınacak bir durum değildir. Tedavide kullanılan ilaçlar bağımlılık yapmaz, sadece kullanım süresi biraz uzundur. İyileşme konusunda sabırlı olmak gerekir. Aile desteği önemlidir.
Hepinize mutlu ve sağlıklı günler dileğiyle.