Bu hafta sizlere, çocukluk döneminde başlayıp, erişkin yaşlarda da devam edebilen “Dikkat Eksikliği /Hiperaktivite Bozukluğu” adı verilen rahatsızlıktan bahsedeceğim.
Ülkemizde % 5 oranında görüldüğü tahmin edilen bu rahatsızlığın, en belirgin özelliği dikkatsizlik, dikkatin kolay dağılması, sürdürülememesi, aşırı hareketlilik, fevri davranışlar, ani ve düşünmeden hareket etmedir. Bu çocukların zekasında bir problem yoktur. Fakat dikkatlerini uzun süre belli bir konuya odaklayamazlar. Bu nedenle masa başında oturmakta zorlanırlar, öğrenme güçlüğü çekerler, ödevlerini yapamazlar, harfleri ya da kelimeleri eksik yazarlar. Defterleri düzensiz, yazıları karman çormandır. Evde, okulda, çarşıda, her yerde aşırı hareketlidirler. Adeta düz duvara tırmanırlar. Otururken bile kıpır kıpır ederler. Bir oyunu oynamaktan hemen bıkıp öbürüne, bir işten hemen bıkıp hemen diğerine geçerler. Derste sürekli konuşurlar, arkadaşlarını rahatsız ederler. Çok sabırsızdırlar. Sıra gerektiren oyunlarda sırasını bekleyemezler. Aceleci, gürültücü, kavgacıdırlar.
Erkek çocuklarda daha sık görülür. 4-5 yaşından önce tanı koymak oldukça zordur. Kendini her zaman yukardaki belirtilerin tümüyle göstermeyebilir. Bazen sadece “dikkat eksikliği” bazen de sadece “aşırı hareketlilik” şeklinde görülebilir. Sık boğaz enfeksiyonu, demir eksikliği anemisi, tiroit bezinin aşırı ya da az çalışması ve zeka sorunları bu rahatsızlığı taklit eden davranışlara yol açabilmektedir.Dikkat Eksikliği/Hiperaktivitesi olan çocuklar bir çok sorunla karşılaşır. Sırasında oturmakta zorlanan, etrafındakileri konuşturan, laflara karışan, dikkatsiz bir öğrenci öncelikle, sürekli olarak öğretmeni, arkadaşları ve ebeveynleri tarafından eleştiri ve uyarılara maruz kalır. Bu eleştiri ve uyarılar zamanla çocuğun özgüvenini sarsar. Çok sayıda uyarı alması dikkatini dahada bozar. Okul başarısı düşük kalır. Başarısızlıklar ve eleştiriler toplum yaşamı içinde uyumsuzluklara, ileri yaşlarda kişilik bozukluklarına hatta alkol ve madde bağımlılığına kadar gidebilir.
Bahsettiğim sorunları gösteren çocuklar mutlaka bir ön değerlendirmeden geçmelidir. Tanı alan çocukların tedavisi eğitimsel, davranış, aile ve ilaç tedavileri şeklinde olur. Öğrenme ve davranış problemleri olan çocuklara ilaç tedavisi başlamak gerekebilir. İlaç tedavileri mutlaka çocuk psikiyatristleri gözetiminde yapılmalıdır. Hepinize mutlu ve sağlıklı günler dileğiyle.
Dikkat eksikliği/Hiperaktivite,
Bu hafta sizlere, çocukluk döneminde başlayıp, erişkin yaşlarda da devam edebilen “Dikkat Eksikliği /Hiperaktivite Bozukluğu” adı verilen rahatsızlıktan bahsedeceğim.
Ülkemizde % 5 oranında görüldüğü tahmin edilen bu rahatsızlığın, en belirgin özelliği dikkatsizlik, dikkatin kolay dağılması, sürdürülememesi, aşırı hareketlilik, fevri davranışlar, ani ve düşünmeden hareket etmedir. Bu çocukların zekasında bir problem yoktur. Fakat dikkatlerini uzun süre belli bir konuya odaklayamazlar. Bu nedenle masa başında oturmakta zorlanırlar, öğrenme güçlüğü çekerler, ödevlerini yapamazlar, harfleri ya da kelimeleri eksik yazarlar. Defterleri düzensiz, yazıları karman çormandır. Evde, okulda, çarşıda, her yerde aşırı hareketlidirler. Adeta düz duvara tırmanırlar. Otururken bile kıpır kıpır ederler. Bir oyunu oynamaktan hemen bıkıp öbürüne, bir işten hemen bıkıp hemen diğerine geçerler. Derste sürekli konuşurlar, arkadaşlarını rahatsız ederler. Çok sabırsızdırlar. Sıra gerektiren oyunlarda sırasını bekleyemezler. Aceleci, gürültücü, kavgacıdırlar.
Erkek çocuklarda daha sık görülür. 4-5 yaşından önce tanı koymak oldukça zordur. Kendini her zaman yukardaki belirtilerin tümüyle göstermeyebilir. Bazen sadece “dikkat eksikliği” bazen de sadece “aşırı hareketlilik” şeklinde görülebilir. Sık boğaz enfeksiyonu, demir eksikliği anemisi, tiroit bezinin aşırı ya da az çalışması ve zeka sorunları bu rahatsızlığı taklit eden davranışlara yol açabilmektedir.Dikkat Eksikliği/Hiperaktivitesi olan çocuklar bir çok sorunla karşılaşır. Sırasında oturmakta zorlanan, etrafındakileri konuşturan, laflara karışan, dikkatsiz bir öğrenci öncelikle, sürekli olarak öğretmeni, arkadaşları ve ebeveynleri tarafından eleştiri ve uyarılara maruz kalır. Bu eleştiri ve uyarılar zamanla çocuğun özgüvenini sarsar. Çok sayıda uyarı alması dikkatini dahada bozar. Okul başarısı düşük kalır. Başarısızlıklar ve eleştiriler toplum yaşamı içinde uyumsuzluklara, ileri yaşlarda kişilik bozukluklarına hatta alkol ve madde bağımlılığına kadar gidebilir.
Bahsettiğim sorunları gösteren çocuklar mutlaka bir ön değerlendirmeden geçmelidir. Tanı alan çocukların tedavisi eğitimsel, davranış, aile ve ilaç tedavileri şeklinde olur. Öğrenme ve davranış problemleri olan çocuklara ilaç tedavisi başlamak gerekebilir. İlaç tedavileri mutlaka çocuk psikiyatristleri gözetiminde yapılmalıdır. Hepinize mutlu ve sağlıklı günler dileğiyle.
